SERVET YILDIRIM – “Önümüzde tarım ürünlerinin kıymete bineceği, tarımın para edeceği bir dönem var. Bu dönemden zarar görmememiz, yarar sağlamamız doğru tarım politikaları oluşturup uygulamamıza bağlı. Tarımda romantik üretim dönemi geçti. Tarım artık köylü uğraşısı olmaktan çıktı. Sermaye ve teknoloji istiyor” diyordu.
Gerçekten de teknolojinin tarıma daha güçlü girmesi sayesinde karnımızı doyurabiliriz. Bu sayede işsizlik azalır, kırsaldan kente göçün önüne geçilebilir, nüfus kırsal kesimde tutulabilir. Üretim yaparken aynı zamanda ekolojik dengeyi koruyabiliriz. Ekosistemin ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği sağlanabilir. Dünya nüfusu son 200 yılda sekiz katına çıktığı halde küresel boyutta açlık ve kıtlık yaşanmadıysa ve üstelik ortalama yaşam süresi neredeyse 2 katına çıktıysa, bunu teknolojik gelişmelere ve bu gelişmelerin gıda arzına olan etkisine borçluyuz.
Sürdürülebilir tarım
Geçen hafta İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve arkadaşlarıyla bir araya geldik. Bize yeni projeleri “İzmir Tarım Teknoloji Merkezi”ni (İTTM) anlattılar. Sözünü ettikleri, tarımda bilişim teknolojileri kullanılarak üretilmiş veya üretilecek ürün ve hizmetlerin yani akıllı tarım uygulamalarının gerçek yaşam ortamında, gerçek kullanıcılar ve ürünler üzerinde test edilebileceği ve geliştirilebileceği bir açık inovasyon ortamı ve teknoloji geliştirme merkeziydi.
Onları dinleyince Güngör abinin makalesini ve 8 milyara varan dünya nüfusunu doyurmanın yolunun sürdürülebilir tarımdan ve teknolojinin geliştirilip uygulanmasından geçtiğini hatırladım.
Işınsu Kestelli, İTTM’yi sürdürülebilir, rekabetçi ve verimli bir tarım sektörü için bilgi ve iletişim sektörünün daha güçlü katılımını sağlamak; tarımın dijital dönüşümünü destekleyen bir tarım girişimciliği ekosistemini hayata geçirmek için kurduklarını anlattı. “Bu projeyi çok önemsiyoruz çünkü Türk tarımının dijital dönüşüm ihtiyacı, ülkemizin en önemli yapısal reform alanlarından biridir” dedi.
İTTM, Türk tarımı için Türkiye’ye özgü çözümler geliştirecek. Kestelli ve arkadaşları İTTM’nin Türk tarımının değişim ve dönüşümünde önemli bir kaldıraç işlevi göreceğini düşünüyorlar. “Bir anlamda tarımın Silikon Vadisi olacağına inanıyoruz” diyor Kestelli.
Resmi açılışı “bahar aylarında” yapılması planlanan İTTM, girişimcilere tarım sektöründe bilişim teknolojileri temelli Ar-Ge çalışmaları için gerekli fiziksel ortam, altyapı ve iş bağlantılarını sunarak, yerli tarım teknolojilerinin geliştirilmesine ve ticarileşmesine destek olacak. Bünyesinde yer alan laboratuvarlar ve ekipmanlar sayesinde, girişimciler kendi finansal kaynaklarını altyapı yatırımı yerine çözüm geliştirmek için kullanacaklar. Ayrıca çeşitli vergi indirimi ve teşvik unsurlarından da faydalanabilecekler.
Çok değerli örnek
Türkiye üretim miktarı açısından dünyanın en büyük 10 tarımsal üreticisinden biri ancak planlama, teknoloji açığı, insan kaynağının yaşlanması, finansmana erişim, su ve toprak başta olmak üzere doğal kaynakları üzerindeki baskı gibi sorunları var. Toprağın kalitesinde kalıcı kayıpların önlenmesi; su kaynaklarının aşırı kullanımının önüne geçilmesi için teknolojiye başvurulması gerekiyor. Üretim yaparken aynı zamanda ekolojik dengenin korunması, ekosistemin ve biyoçeşitliliğin sürdürülmesi gerekiyor. Tarımın sera gazı emisyonuna katkısının azaltılması ve daha az girdi ile daha fazla üretim için teknolojiye başvurmak gerekiyor.
Işınsu Kestelli “Tarımın akıl, bilim ve teknoloji ile birlikte yol alacağı yeni bir dönem başlayacak. Bu konuda çok iddialıyız” diyor. Umarım iddialarını gerçekleştirirler. Çünkü bu proje Türk tarımı için çok değerli bir örnek olacak. Ve başarılı olması halinde yeni projelerin de önünü açacak.
