Birol BOZKURT – ADANA
Garanti BBVA, “İhracatta Sürdürülebilir Gelecek” buluşmalarının beşincisini Adana’da gerçekleştirdi. Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ’un ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmada, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Etem Karakaya AYM ile SKDM’nin ekonomik boyutları ve çözüm önerileri üzerine bilgi verirken, Dr. Mahfi Eğilmez de ekonomi alanında değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda ekonomiye dair önemli açıklamalar yapan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, enflasyonla mücadele, bankaların kredi politikası ve Merkez Bankası’nın bundan sonra atacağı adımlarla ilgili konuştu.
2024’ün bireyler için zor geçtiğini, 2025 yılının da şirketler için zor geçebileceğini söyleyen Recep Baştuğ, “Parasal sıkılaşma politikaları gereği bireysel kredilerde bankaların yüzde 2 büyüme sınırı var. Kredi kartları bunun dışında. Geçen yıl normal krediler yüzde 50 artarken kredi kartları bunun 3 katı arttı. Geçtiğimiz yıl çılgınca bir tüketim yapıldı. Bunun baskılanması ve düşmesi lazım. Kredi talebi artsa bile yüksek faizle bu baskılanacaktır. Tüzel taraf içinde benzer bir dünya var, orada da belli sınırlar var. Bu yıl ortalama enflasyonun yüzde 54-55 seviyesinden biteceğini düşünürsek onun çok altında bir kredi büyümesiyle yılı bitiririz. Kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiği düşünüyor ve bekliyoruz” dedi.
“Asıl mücadele enflasyon düşmeye başlayınca yaşanacak”
Ekonomi politikalarındaki normalleşmeyle, öngörülebilirliğin arttığı bir zemin oluştuğuna dikkat çeken ve bu yılın dengelenme yılı olacağını söyleyen Recep Baştuğ, “Enflasyonda yılın ikinci yarısında baz etkisinin de katkısıyla düşüş trendi başlayacak. Ancak, enflasyon sarmalından kalıcı olarak çıkmamız için, önümüzdeki yıl da aynı kararlılığın sürmesi ve yapısal reformlarla programın desteklenmesi kritik önemde olacak. Ben enflasyonun yüzde 45 gibi bir rakam gelebileceğini düşünüyorum. Politika faizinin yeniden artırılmasına gerek olacağını sanmıyorum. Enflasyonun son çeyrekte yüzde 40’ları gördüğü yerde Merkez Bankasının da faizi indirmesini beklerim” dedi.
Kurda öngörülebilirlik artınca talebin döviz kredilerine kaydığını söyleyen Recep Baştuğ, “Bunun sebebi TL kredilerindeki yüksek faiz oranları. Şu an verilen kredilerin doğru yerlere gittiğini düşünüyorum. Eskisi gibi kurun artışıyla herhangi bir sıkıntı yaratacak bir durum yok, banka sermayeleri çok güçlü” dedi.
‘Sürdürülebilirliğe 2025’e kadar 400 milyar TL’lik destek vereceğiz’
İhracatta Sürdürülebilir Gelecek Adana buluşmasında görüşlerini paylaşan Recep Baştuğ, “Avrupa Yeşil Mutabakatı önemli bir yol planı içeriyor. Bu sürece uyum sağlamak için fazla vaktimiz kalmadı. Ana hissedarımız BBVA’nın 2018-2025 yılları arasında 300 milyar euroluk sürdürülebilir finansman sağlama hedefi var. Biz de bu hedefe 2025 yılına kadar en az 400 milyar TL tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.
‘Yabancıdan 20 milyar dolarlık giriş oldu’
Türk Lirasına artan güvenin altını çizen Recep Baştuğ, “Seçimden sonra siyasi otorite ekonomi programına sahip çıktığını çok net ifade ettikten sonra hem içeride hem dışarıda pozitif bir ortam oluştu. Kurun stabil olduğu çok net görünmesiyle önemli miktarda para geliyor. Şu anda gelen paralar yatırım için gelen paralar değil. Onun biraz daha vakti var. Bu politikalar devam ederse doğrudan yabancı yatırımların artmasını bekliyorum. İkinci gelen para Türk şirketlerin çıkardığı yabancı para cinsi bonolara geldi. Ayrıca Türk Lirası Hazine bonolarına ve sonra da borsaya giriş oldu. Rakam sürekli artıyor ve artmaya devam edecek. Seçim sonrası 20 milyar doları bulan bir giriş oldu. Bireylerin yatırım tercihlerinde de, artan oranda TL’leşme gözlemliyoruz” dedi.