Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde yaşayan köylüler, 3 gündür süren su kesintisine tepki gösterdi. İkizköy Muhtarı Nejla Işık, “3 gündür ‘patlak var’ dediler. Patlağı bulamadılar, kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum ama biz inanmadık, inanmayacağız da santralin deposundaki pompa arızalıymış. Dün akşamüzeri fark edilmiş, santralde hiç mi elektrikçi yokta 3 gündür o arıza giderilmedi. Soruyorum size, beni muhtar seçtikleri için mi İkizköylülere bu ceza” dedi.
Yıllardır Akbelen Ormanı’nı termik santralden korumak için direnen İkizköylüler, şimdi de susuzlukla mücadele ediyor. İkizköy Muhtarı Nejla Işık, termik santralin deposundaki pompanın arızalanması nedeniyle susuz kaldıklarını söyledi.
“İkizköy’ün bir toprağını bile vermeyeceğiz., düşün artık yakamızdan yeter!”
Muhtar Işık, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün 29 Nisan Pazartesi. 2 haftadır İkizköy’de sular kesiliyor. MUSKİ’yi aramamıza rağmen, Milas’ı aramanıza rağmen 3 gündür bu su sorunu aşılamadı. Geçen haftada aynısı yaşandık. Köyde 3 gündür su yok. Bahçe dikimi yaptı insanlar, bahçe fideleri kurudu sulayamadıkları için. Güttüğümüz hayvanlarımız susuz, evlerimiz susuz, çocuklarımız susuz, yaşlılarımız susuz. Bu kurumlar muhtar olarak bana bilgi verildi. 3 gündür ‘patlak var’ dediler. Patlağı bulamadılar, kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum ama biz inanmadık, inanmayacağız da santralin deposundaki pompa arızalıymış.
Dün akşamüzeri fark edilmiş, santralde hiç mi elektrikçi yokta 3 gündür o arıza giderilmedi. Soruyorum size, beni muhtar seçtikleri için mi İkizköylülere bu ceza. Bu işin peşini bırakmayacağız. İnsanları zor tutuyoruz. Gerekirse santrali basacağız. Yeter artık. İnsanları susuz bıraktınız. Bu köyü terk edelim diye yapıyorsunuz. Bu köyü asla terk etmeyeceğiz. İkizköy’ün bir toprağını bile vermeyeceğiz. Düşün artık yakamızdan yeter.”
“Susuzluktan ölüyoruz”
Bölge halkından Ayşe Yener ise evinin mutfağından çektiği videoda “3 gündür sularımız yok. Ben de alerjik astım var. Şirketin tozu, kirli hava beni koma etti. 10-15 tane ilaç kullanıyorum. Bakın tam karşımızda şirketin kaç tane kamyonu, toz duman, biz ölüyoruz. Yetmedi şirketin deposu patlamış, tamir olmadığı için İkizköy’e Karadam’a su vermiyorlar. Susuzluktan ölüyoruz. Ne içecek suyumuz var ne de bu bulaşıkları yıkayacak köy çeşmemiz var ben getiremiyorum” diye konuştu. (ANKA)